Telefonunuzu elinizden bırakamamanızın 5 nedeni

Araştırmalar, dijital cihazsız kalma kaygısının yani  nomofobinin yüzde 90’ımızdan fazlasını etkilediğini gösteriyor. Beşerler telefonları yanlarında olmadan ya da telefonlarının çekmediği bir yere gitmek istemiyor. 

ESET, dijital yardımcıların kullanıcıları çok daha fazla formda ekrana bağlı tutmak için nasıl tasarlandıklarını inceledi. Akıllı aygıtlara sıhhatsiz bir halde bağlanmanın şahsî kapalılık ve güvenlik için ne cins tesirleri olabileceğini araştırdı. 

1. Kolaylık 

Dünya genelinde yaklaşık yedi milyar akıllı telefon bulunuyor ve bu sayı 8 milyarlık global nüfusun yaklaşık yüzde 85’ini oluşturuyor. Bir akıllı telefonun yapabileceği farklı fonksiyonları düşündüğünüzde, bu kadar tanınan olmaları pek de şaşırtan değil. Piyasadaki çok sayıda uygulama sayesinde, bu avuç içi büyüklüğündeki aygıt günlük hayatınızın gerilimini kolaylaştırabilir, can külfetini ortadan kaldırabilir ve sizi irtibatta tutabilir. Hatta yapay zekayı kullanarak telefonunuzdan romantik bir bağın tamamını yaşayabilirsiniz! Taşınabilir oyunlar, uzun tren seyahatlerinde ve yalnız geçirdiğiniz gecelerde bulmacaları çözerek ve puan toplayarak kendinizi eğlendirmenizi sağlayabilir.  Liste sonsuz ve bu da sorunun bir modülü. Neden bu güçlendirici araçları daha zinde olmak, daha güçlü temaslar kurmak ve o uzun, güçlü seyahatleri daha keyifli hale getirmek için kullanmak istemeyelim ki?  Farkında olmadığımız şey, bu uygulamaların daha fazlası için ekranlarda kalmamızı sağlamak üzere tasarlanmış muhakkak özelliklere sahip olduğudur. Ortalama bir insanın her gün akıllı telefonunda üç saatten fazla vakit geçirdiği düşünüldüğünde, uygulama kullanımımız hakikaten yararlı olanın ötesine geçiyor olabilir. 

2.Sonsuz içerik akışı 

Dijital alanınızda neler olup bittiğini görmek için ‘hızlı bir kontrol’ olarak başlayan şey, içeriklerde kaybolmanıza neden olabilir. Öteki haberler, gönderiler ve ilgi alımlı görüntüler, ilginizi canlı tutmak için siz ekranınızı kaydırdıkça otomatik olarak görünür. Daha fazlasının yüklenmesini beklemeden, basitçe vaktin nasıl geçtiğini anlamayabilirsiniz.  Gördüklerinizin daha evvel etkileşimde bulunduğunuz gönderilere ve içeriğe benzeri olmasını sağlayan şaşırtan algoritmalarla kendinizi ekrana bakmaktan alıkoyamayabilirsiniz. TikTok ile ortalama bir kişinin uygulamada günde 90 dakika geçirmesi bunun delili sayılabilir.

3.Anlık memnuniyet 

İnternette paylaştığınız bir şey takipçilerinizden çok sayıda “beğeni” ve “yorum” aldığında hissettiğiniz o sevince muhtemelen aşinasınızdır. Bu his sizi daha fazlasını istemeye teşvik eder. Bu toplumsal onay, beyinde dopamin salgılayarak makul davranışları güçlendiren karmaşık bir ağ olan ödül sistemini tetikler. 

 4.Durmak bilmeyen bildirimler 

Koşu takip aygıtınızı bir müddettir kullanmıyor musunuz? Endişelenmeyin, uygulamanız rakibinizin sabah koşusundaki en son rekorunu size bildirecektir. Bu bildirim aygıtınızda belirdiğinde, onu daha fazla keşfetmek isteyeceksiniz. Sonra, FOMO’dan (Fear of Missing Out) kaçınmak için daha sonra kendi koşunuzu takip etmek ve karşılaştırmak için uygulamaya geri döneceksiniz.  Bildirimler, bu durumda olduğu üzere bir dereceye kadar sağlıklı alışkanlıkları teşvik edebilirken, başka durumlarda, örneğin arkadaşınızın yeni bir Instagram kıssası yayımladığını belirten bir bildiriminin açılması, sizi içerikte gezinerek saatler kaybettiğiniz o dopamin geri bildirim döngüsüne geri götürebilir. 

5.Kaçış 

İster en son dizileri arka arda izlemek ister en sevdiğiniz tatil beldesinin fotoğraflarında kaybolmak olsun, akıllı aygıtların günlük gerilimden kaçmak için heyecan verici bir portal sunduğu inkâr edilemez. Günün getirdiği olumsuz hislerden kurtulmanızı, daha fazla dopamin salınımını uyarır ve bu da kaçışınızı daha da kolaylaştırabilir. Bu durum birtakım beşerler için baş dağıtmak ve gerilim atmak için yeterli hatta gerekli olsa da gerçek hayattaki heyecanları kaçırdığınız, konsantre olmakta zorlandığınız ve daha az üretken olduğunuz bir etaba geldiğinizde durumunuzu gözden geçirmenizi gerektirebilir.   

Teknolojiye olan sıhhatsiz bir bağlılık, ferdî güvenliği ve kapalılığı ihmal etmenize, riskli çevrimiçi davranışlarda bulunmanıza neden olabilir.  Yorgunsanız ve odaklanmakta zorlanıyorsanız, gelen kutunuza ikna edici lakin berbat niyetli bir ileti geldiğinde tıklamadan evvel düşünmeme yahut tercih ettiğiniz toplumsal medya platformlarında fazla bilgi ifşa etme olasılığınız yüksektir. Gerçek tedbirleri almadan fiyatsız Wi-Fi ağlarını kullanmak üzere öteki durumlarda da gardınızı düşürebilir ya da çevrimiçi hesaplarınızın birçoklarında birebir parolaları kullanmaya daha yatkın olabilirsiniz. Tıpkı şey, kuşkulu bir uygulamayı indirmek için de geçerlidir. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı