Moskova’da konser salonuna düzenlenen saldırıyı pahalandıran Politik Psikoloji Uzmanı Dr. Güler Kalay, “Moskova’daki konser saldırısı, 2002 yılındaki tiyatro baskınını hatırlattı. Birileri Rusya’yı o yıllara geri götürmek istiyor güya.” dedi.
Moskova’da konser salonuna düzenlenen saldırıyı pahalandıran Politik Psikoloji Uzmanı Dr. Güler Kalay, “Moskova’daki konser saldırısı, 2002 yılındaki tiyatro baskınını hatırlattı. Birileri Rusya’yı o yıllara geri götürmek istiyor güya.” dedi.
Dr. Güler Kalay: “Bu terör saldırısı, İslami radikallik makyajıyla gizlenmiş bir provokasyon saldırısı olabilir.”
Üsküdar Üniversitesi Politik Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi/Politik Psikoloji Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Güler Kalay, Moskova’da bir konser salonuna düzenlenen ve onlarca kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı kıymetlendirdi.
“Birileri Rusya’yı o yıllara geri götürmek istiyor güya.”
Dr. Güler Kalay, “Moskova’daki konser saldırısı, 2002 yılındaki tiyatro baskınını hatırlattı. Birileri Rusya’yı o yıllara geri götürmek istiyor güya. Rusya Devlet Duması üyelerinden bürokrat Sergei Miranov’un ‘Okulların, anaokullarının, hastanelerin ve çok sayıda insanın bulunduğu yerlerde önlem almamız gerekiyor’ kelamları geçmişteki benzeri olaylara bir gönderme aslında. Rus toplumunun yakın geçmişe dair kollektif hafızasında bu cins terör aksiyonları hayli canlı. Yalnızca tiyatro baskını değil, 2004 Beslan Okul baskını da bu son terör olayının hafızalarda canlandırdığı acılardan biri.” dedi.
“Provokasyon saldırısı olabilir”
Saldırganların cihatçı görünümünde oldukları istikametindeki görgü şahitlerinin tabirleri ve saldırıyı İŞİD’in üstlenmesini de pahalandıran Dr. Güler Kalay, “Ancak yirmi yıl öncesinden farklı olarak bugün önemli bir İŞİD tehdidinin olmadığı düşünülürse, 2024 Krokus terör saldırısı, İslami radikallik makyajıyla gizlenmiş bir provokasyon saldırısı olabilir. Kaldı ki günümüzde Rusya’nın Müslüman coğrafyayla rastgele bir sorunu olmadığı da biliniyor.” dedi.
“Asıl sıkıntının Ukrayna ile olan çatışmayla bağlı olması ihtimali yüksek”
Bu durumda Rusya’yı kim yahut kimlerin provoke etmek istediğini ya da Rusya’nın istikrarsızlaşmasının kimlere yarar sağlayacağı sorularına da dikkat çeken Dr. Güler Kalay, şöyle devam etti:
“Öncelikle Putin’in 15 Marttaki seçimlerin sonucuna nazaran yine devlet lideri olması, atakların Putin iktidarını itibarsızlaştırma eğilimi taşıyabileceği üzere asıl sorunun Ukrayna ile olan çatışmayla bağlı olması ihtimali yüksek. Ukrayna’nın gereksinimi olan maddi takviye ve askeri mühimmat konusunda Batı’nın eli geçen yıla nazaran artık o kadar cömert değil. Rusya’nın istikrarsızlaşması Ukrayna’nın yardım taleplerinin yine değerlendirilmesini sağlayabilir.”
“Rusya Dışişleri Bakanlığı, Washington’a ellerindeki tüm bilgileri paylaşması davetinde bulundu”
Diğer yandan Rusya’nın bu olayın sorumlusu olarak direkt Ukrayna’yı düşünebileceği ve tez bir kararla misilleme yapabileceğine de işaret eden Dr. Güler Kalay, “Böyle bir senaryoda da Ukrayna’nın mağdur rolüyle yardım talepleri yine kıymetlendirilebilir. Rusya ile savaşında Ukrayna son günlerde daha proaktif ve Rusya topraklarına direkt hücumlar gerçekleştirdiği bilinmekte. Bu da artık Ukrayna’nın kaybetmekte olduğu savaşta elindeki tüm araçları kullanarak Rusya’yı vurabileceğini göstermeye çalışmakta. Beyaz Saray’ın Ukrayna’nın akına karıştığına dair ellerinde rastgele bir bilgi olmadığını söz etmesi üzerine Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Zaharov, Washington’a ellerindeki tüm bilgileri paylaşması davetinde bulundu.” dedi.
Saldırılar Putin iktidarını zayıflatır mı?
“Saldırının Putin iktidarını zayıflatacağını düşünmüyorum, bu tıp terör atakları Rus toplumunda iktidara yönelik tenkitlerden çok yabancılara karşı yansıyı arttırmakta.” diyen Politik Psikoloji Uzmanı Dr. Güler Kalay, öbür yandan Putin’in devlet başkanlığı mühletince pek çok terör olayı yaşandığını ve toplumda Putin’e olan itimadın her keresinde eksilmediğini, tersine arttığını anlattı.
“Derinlemesine istihbarat yapılmadan Kremlin harekete geçmeyecektir”
Dr. Güler Kalay, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Kremlin’in dikkatleri Ukrayna makamlarına yönelterek ani ve plansız bir karşı misillemeye girişmesi de muhtemel görünmüyor. Tıpkı Dugin’in kızına yönelik suikastta yahut sonrasındaki hücumlarda olduğu üzere, derinlemesine istihbarat yapılmadan Kremlin harekete geçmeyecektir. Rusların bilinen soğukkanlılığı ve bu usul olaylar karşısındaki sakinlikleri çoklukla sonradan daha büyük bir karşı atağı getirmiştir. Bu olayla ilgili olarak da Moskova’nın geçmişin travmalarını yine yaşanmasının önüne geçmek için derin bir istihbarat ve sonrasında daha sıkı güvenlik tedbirleri getireceği öngörülebilir. Bilhassa yabancılara karşı.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
