Ege Üniversitesi (EÜ) Edebiyat Fakültesi Psikoloji Kısmı öğrencilerinin öncülüğünde Psikoloji Kısmı öğretim üyelerinin iştirakiyle “Bilimsel Araştırma ve Uygulama Paylaşım Günleri” sempozyumu düzenlendi.
Ege Üniversitesi (EÜ) Edebiyat Fakültesi Psikoloji Kısmı öğrencilerinin öncülüğünde Psikoloji Kısmı öğretim üyelerinin iştirakiyle “Bilimsel Araştırma ve Uygulama Paylaşım Günleri” sempozyumu düzenlendi.
Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Nuri Alım Konferans Salonunda yapılan sempozyum iki oturum halinde gerçekleştirildi. Sempozyumda sırasıyla “Çocuklar ve Ergenler İçin Önleyici Müdahale Programları”, “Dikkati Bölmek Belleği Zayıflatır mı Yoksa Güçlendirir mi?”, “Korku Avcısı: Anksiyete Bozukluğu Olan Çocuklar İçin Yapılandırılmış Bir Bilişsel Davranışçı Terapi Programı”, “Mika ile Kendimi Müdafaayı Öğreniyorum: Cinsel İstismarı Tedbire Programı Etkinliği” başlıklı konuşmalar yapıldı.
Sempozyumda EÜ Edebiyat Fakültesi Psikoloji Kısmı Klinik Psikoloji Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Günay Serap Tekinsav Sütcü, EÜ Edebiyat Fakültesi Psikoloji Kısmı Klinik Psikoloji Anabilim Kolu Araş. Gör. Gizem Gedik ve Aslıhan Tuncel “Korku Avcısı: Anksiyete Bozukluğu Olan Çocuklar için Yapılandırılmış Bir Bilişsel Davranışçı Terapi Programı” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
Prof. Dr. Tekinsav Sütcü, çocuklara ve yetişkinlere sunulan terapilerin farklarını aktararak, “Çocuk ve ergenlere uygulanan terapiyle yetişkinlere uygulanan terapiyi ayırt eden en kıymetli ögelerden biri çocukların terapi motivasyonlarının düşük olmasıyla ilgilidir. Biliyoruz ki pek çok çocuk resen terapiste gitme talebinde bulunmaz. Pek birden fazla kendi meselesinin farkında bile değildir. Sorunu birçok vakit ebeveynleri fark eder. Arkadaş ortamında sorun yaşıyorsa tahminen arkadaş ortamından geri bildirimler gelir. Okul ortamında bir sorun yaşanıyorsa, öğretmenlerden ya da idareden geri bildirim gelir. Münasebetiyle terapiye gitme talebi çoğunlukla çocuğa ilişkin değildir. Çocukların değişim motivasyonları düşük olduğu için terapide motivasyonu artıracak ve terapiyi ilgi cazibeli ve eğlenceli kılacak etkinliklere yer vermek gerekir” diye konuştu.
Türkiye’de Birinci Çalışma: Dehşet Avcısı Programı
Prof. Dr. Tekinsav Sütcü, “2008-2009 yıllarında grubumuzla birlikte dünyada örnekleri bulunan ancak Türkiye’de bulunmayan ‘Çocuklar için Yapılandırılmış Bir Terapi Programı’ geliştirmeye karar verdik. Kaygı Avcısı Terapi Programı yaygın anksiyete, ayrılma anksiyetesi, toplumsal anksiyete ve kolay fobi belirtileri gösteren ya da tanısı alan çocuklara uygulanan bir program. 8-14 yaş aralığındaki çocuklara hitap ediyor fakat asıl amaç kitlesi ilkokul çağındaki çocuklardır. Elbette ki çocukların tanısal özellikleri, gelişim, yaş özellikleri, motivasyon seviyelerinin düşüklüğü üzere özellikleri dikkate alarak programı yapılandırdık. Ferdî olarak uygulanan yapılandırılmış bir terapi programıdır” dedi.
Prof. Dr. Tekinsav Sütcü “Bu programı birinci kere 2009 yılında iki kitap olarak yayınladık. Bunlar ‘Korku Avcısı Terapist Rehberi’ ve ‘Korku Avcısı Çalışma Kitabı’dır. Kaygı Avcısı Terapist Rehberi; terapinin yapısı, terapide nelere dikkat edilmesi gerektiği, hangi oturumda hangi tekniklerin hangi biçimde çocuğa sunulacağı, muhtemel sıkıntılarla karşılaşıldığı vakit ne yapılabileceği üzere mevzularda terapistlere rehberlik ediyor. Dehşet Avcısı Çalışma Kitabı ise içerisinde terapi sırasında çocukla birlikte okunup yapılacak eğlenceli örneklerin, aktifliklerin olduğu bir kitaptır” dedi.
Program içerisinde kullanılan tekniklere de değinen Prof. Dr. Tekinsav Sütcü, “Yetişkinlerde de kullanılan kendini izleme, psiko-eğitim, gevşeme eğitimi, bilişsel tekrar yapılandırma, yüzleştirme üzere teknikleri kullanıyoruz. Ancak Kaygı Avcısını bu tekniklerin kullanıldığı diğer terapilerden ayıran temel yardımcı tekniklerimiz mevcuttur. Bunlardan bir tanesi programda model olacak bir kahramanın olmasıdır. Terapide birtakım kavram ve teknikler çizgi karakter olan bu kahramanın ağzından anlatılmaktadır” dedi.
Araş. Gör. Aslıhan Tuncel, ebeveyn oturumlarına değinerek “Korku Avcısı programı kapsamında ebeveynle 3 oturumda çalışılmaktadır. Bunlardan birincisini çocukla seanslara başlamadan çabucak evvel gerçekleştiriyoruz. İkincisini çocukla iki seansı tamamladıktan sonra, son ebeveyn oturumunu da aslında yüzleştirme alıştırmalarına geçmeden çabucak evvel yedinci oturum arifesinde gerçekleştiriyoruz” dedi.
Araş. Gör. Gizem Gedik ise, konuşmasında Dehşet Avcısı Programının tesirlilik çalışmalarından bahsetti. Araş. Gör. Gedik, “Korku Avcısı tedavi programının etkililiğinin incelendiği iki çalışmada da, Kaygı Avcısı programının çocuklarda dert bozukluğu semptomlarını azaltmada manalı seviyede tesirli olduğu gözlemlenmiştir” dedi
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
