Dokuz Eylül Üniversitesi’nin (DEÜ) Obstrüktif Uyku Apnesi’nin (OSA) teşhisini kolaylaştıracak klinik araştırma projesine, Türkiye Sıhhat Enstitüleri Başkanlığı’ndan (TÜSEB) dayanak geldi. Uyku sırasında teneffüsün durması yahut yavaşlaması olarak gelişen OSA’nın teşhisinde değerli gelişmeler kaydetmesi beklenen projenin TÜSEB tarafından bilimsel değerlendirmesi tamamlanırken, belirlenen eşik bedel üzerinde puan alan proje takviyeye uygun görüldü.
Dokuz Eylül Üniversitesi’nin (DEÜ) Obstrüktif Uyku Apnesi’nin (OSA) teşhisini kolaylaştıracak klinik araştırma projesine, Türkiye Sıhhat Enstitüleri Başkanlığı’ndan (TÜSEB) dayanak geldi. Uyku sırasında teneffüsün durması yahut yavaşlaması olarak gelişen OSA’nın teşhisinde değerli gelişmeler kaydetmesi beklenen projenin TÜSEB tarafından bilimsel değerlendirmesi tamamlanırken, belirlenen eşik kıymet üzerinde puan alan proje takviyeye uygun görüldü.
Türkiye’nin saygın bilim markalarından birisi olan Dokuz Eylül Üniversitesi’nin (DEÜ) Obstrüktif Uyku Apnesi’nin (OSA) teşhisini kolaylaştıracak klinik araştırma projesine, Türkiye Sıhhat Enstitüleri Başkanlığı’ndan (TÜSEB) dayanak geldi. Uyku sırasında teneffüsün durması yahut yavaşlaması olarak gelişen OSA’nın teşhisinde değerli gelişmeler kaydetmesi beklenen projenin TÜSEB tarafından bilimsel değerlendirmesi tamamlanırken, belirlenen eşik kıymet üzerinde puan alan proje dayanağa uygun görüldü. Hastalığın teşhisini kolaylaştıracak ve kullanılan anestezik ilaçların güvenliğini ve aktifliğini karşılaştıracak araştırma kapsamında Faz-3 klinik çalışmalar da yapılacağını belirten Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Temel Hudut Bilimleri Doktora programı öğrencisi ve proje yürütücüsü Doç. Dr. Hasret Öner, “Simüle edilmiş doğal uyku sırasında hangi segment yahut segmentlerde tıkanıklık olduğunun gösterilmesi OSA hastalarında gerçek teşhis konulmasını ve cerrahi muvaffakiyet bahtını artıracaktır. Dolaylı olarak hastalığın da teşhis ve tedavisinde maliyet yükü azalacaktır” dedi.
“TOPLUMDA TEŞHİS EDİLEMEMİŞ ORAN FAZLA”
Günümüzde artan obezite ve yaşlı nüfus nedeni ile her dört yetişkinden birinin Obstrüktif Uyku Apnesi ile karşı karşıya kaldığını belirten Öner, “Üstelik hastalığın teşhisindeki zahmetler nedeniyle toplumda teşhis edilememiş OSA hasta oranının epey fazla olduğu düşünülmektedir. Araştırma projemiz bu meselelere da kolaylıklar sağlayacaktır. OSA hastalarının uykuda teneffüsün durması yahut yavaşlaması üzere önemli sıkıntılarının yanı sıra, hipertansiyon, iskemik kalp hastalığı, inme ve aritmiler dahil olmak üzere kalp damar sıhhatini etkileyecek birçok hastalıkla da birlikteliği vardır. Bu da son derece dikkat edilmesi gereken bir durum” bilgisini paylaştı.
Proje ayrıntılarını da paylaşan Öner, “Projemizin tam ismi, ‘İlaçla İndüklenen Uyku Endoskopisinde Doğal Uyku Simülasyonunun Sağlanmasında Propofol, Deksmedetomidin, Deksmedetomidin ve Remifentanil Kombinasyonunun Karşılaştırılması: Tek Merkezli, Ardışık Çapraz Dizaynlı, Üç Kollu, Açık Etiketli bir Faz III Klinik Araştırma’ formunda. Sorumlu araştırmacı olarak vazife aldığım projenin araştırma grubunda ise DEÜ Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Yeşim Tunçok, Prof. Dr. Pembe Keskinoğlu, Prof. Dr. Mustafa Cenk Ecevit ve Prof. Dr. Ali Necati Gökmen bulunuyor. Bedelli hocalarıma, bilimsel seyahatime mentorluk yapmaları, yolumu aydınlatmaları ve projede her türlü bilimsel dayanağı sağlamalarından ötürü da teşekkür ediyorum” tabirinde bulundu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
